Bu yazıların anlamı pekte iç acıcı değildi belliki.Kütüphaneci kadın gözlüğünün ucundan bize bakarak;
-Alın okuyun anlamını dedi..
Okumaya başlayınca ruhumuzdaki korku fırtınaları hızlıca esmeye başladı..Bu ev hititlerden bırakılan bir kehanet eviydi! Dahada sonrasını okuyunca buradaki sorunun ne oldugunu anlayabildik şunlar yazıyordu ve şaşkındık;

"BU GİZLİ GEÇİDE GİRİP BU YAZIYI ALANLAR KEHANETTEKİ SON KİŞİLERDİR.KEHANET;
BU EV 1246 YILINDA BİR TAŞ OCAĞIYDI..YERALTININ EN KALİTELİ MADEN OCAKLARI BURADA BULUNURDU.AMA O GÜN O MADEN OCAĞINDA BÜYÜK BİR PATLAMA OLDU..VE BİNLERCESİ İNSAN ÖLDÜ..ATEŞTEN GELEN BİR VARLIK ÖLMEYENLERİDE TEK TEK ÖLDÜRDÜ.YANIK TENLİ VE ÇİRKİN OLAN ŞEY BİZİDE ÖLDÜRMEYE GELECEK..EĞER BU YAZIYI OKUYAN BİRİ VARSA KAĞIDIN HEMEN ARKASINDAKİ TOZLARIDA GÖRECEKTİR! SAKIN HA O TOZLARI ATMAYIN! KEHANET SIRASI SİZDE! BU TOZU 3 HAFTA İÇİNDE ATEŞTEN GELEN  VARLIĞIN YÜZÜNE ATMAZSANIZ TÜM DÜNYAYI BU KORKU BULUTU SARACAK VE KEHANETİN EN BÜYÜĞÜ YAŞANACAK.."

İşte bu yazı beni gerçekten endişelendirdi..Bu salak evden çıkabilecek bu kadar büyük bir hikaye nasıl olabilirdi? Anlayamıyordum..Yol arkadaşım Melina her zaman benim yanımda olacağını söyleyince içim biraz rahatlamıştı..